Öfkeli Misiniz?

Öfkeli Misiniz?

Sizi kim kızdırıyor?

“İnsanlar! Kahretsin! Hepsinden bıktım! İnsanlardan uzaklaşmalıyım”

Öfke, genel olarak doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen duygusal tepkidir. Öfke son derece normal ve yaşamın sürdürülmesi için gerekli bir duygudur. Duygusal bir tepkidir. Öfke sınırlandırılabildiği ölçüde sağlıklıdır ve işe yarar. Ancak kontrol edilmediğinde kendisi ve çevresi için gerçek bir yıkımdır. Öfkenin sağlıklı ve işe yarar olabilmesi için inkar edilmemesi, bastırılmaması ve öncelikle kabul edilmesi, tanınması ve kontrollü bir biçimde ifade edilmesi gerekmektedir.

Kişi tarafından kabul edilen, anlaşılan, ifade edilmeye çalışılan bir öfke duygusu, etkin, üretken bir durumdur. Oysa kontrol edilmeyen, inkar ya da bastırma yolu ile yok sayılan bu tür duygular kişinin hem kendisi hem de çevresi için zararlı olma potansiyeline sahiptir.

Ne zaman öfkeleniriz?

  • Kişiliğinize saldırıya geçildiğini düşündüğünüz zaman,
  • Hayal kırıklığına uğradığınız zaman,
  • Stres altında olduğumuz zaman,
  • Haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüz zaman,
  • Kendimizi ifade edemediğimiz zaman,
  • Kışkırtıldığımız zaman.
  • Utanç hissettiğimiz zaman
  • Engellenmiş hissettiğimiz zaman

Öfkenin tetikleyicileri;

Duygular, düşünceler, davranışlar, ruh hali.

Toplumun bakış açısı öfke ile ilgili anlayışımız üzerinde oldukça büyük bir etkiye sahiptir; Yanlış bir inanış. Kalıp düşünce şu biçimde gelişmiştir: Öfkelendiğinde şiddetli tepki veren bireylerin güçlü kişiler oldukları düşüncesi. Bir bakıma öfkeli olma hali bazı bireyler için bir tür güç sembolü olarak da değerlendirilerek bir ünvan olarak taşınmaktadır.

Gerçekten öfkelenmenize sebep olacak durumlarda öfke yaşamanız gayet doğaldır ancak unutmamamız gereken bir şey varsa öfkenin kendisinin değil ifade ediliş biçiminin sorun olabileceğidir. Dış faktörlerden kaynaklı olayların sizi sinirlendirebileceğini düşünmek çok doğal. Birine kızmak ve sebebinin sizi kızdıranlar olduğunu düşünmek çok olağan. Ancak çalışmalar göstermiştir ki, her korkunç öfkenin gelişmesine ve yükselmesine sebep olan kendinizsiniz.

Öfke diğer tüm olaylar gibi bilişleriniz ile yaratılır. Özetleyecek olursak düşünceleriniz ve öfkeniz arasında bir ilişki olduğunu anlamaya ihtiyacımız var. Öfke yaşamımızın bir parçası olarak kabul edebilirsiniz. Ancak bunun yararlı bir amaca hizmet etmediğini fark edebiliyor musunuz? Buna sahip olmak zorunda değilsiniz. Öfke mutlu ve iyi hissetmeye ilişkin hiçbir amaca hizmet etmez. Asıl dikkat çekici bilgi, öfkenin karşınızdaki insanları değiştirme konusunda hiçbir işe yaramamasıdır.

Öfkenin yıkıcı ve yıpratıcı etkilerini yaşamamak ve yaşatmamak için gerekli önlemleri almak, bilinç düzeyini arttırmak ve duyguyu kontrollü biçimde ifade etmeyi öğrenmek doğru bir yaklaşım olacaktır. Gerektiği noktada uzman yardımına başvurulabilir.

Öfkeniz ile baş edebildiğiniz mutlu günler dilerim.

İlginizi Çekebilir